anstellen kelimesi Türkçe'de "işe almak, sıraya girmek, çalıştırmak" anlamına gelmektedir. anstellen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre anstellen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
anstellen Almanca Türkçe Cümleler
anstellen ile ilgili cümle örnekleri ekleyerek Almanca öğrenen birçok kişiye destek olabilirsiniz. Katkılarınız için şimdiden teşekkür ederiz.
1
Die Firma möchte neue Mitarbeiter anstellen.
Şirket yeni çalışanlar işe almak istiyor.
2
Du musst dich an der Kasse anstellen.
Kasada sıraya girmen gerekiyor.
3
Er hat die Maschine wieder angestellt.
O, makineyi tekrar çalıştırdı.
4
Die Firma hat neue Mitarbeiter angestellt.
Şirket yeni çalışanlar işe aldı.
5
Er wurde als Ingenieur angestellt.
Mühendis olarak işe alındı.
6
Wir wollen nächstes Jahr mehr Personal anstellen.
Gelecek yıl daha fazla personel işe almak istiyoruz.
7
Kannst du die Waschmaschine anstellen?
Çamaşır makinesini çalıştırabilir misin?
8
Sie hat sich hinten in der Schlange angestellt.
Sıranın en arkasına geçti.
9
Was hast du schon wieder angestellt?
Yine ne yaptın?
10
Ich habe den Fernseher angestellt, um die Nachrichten zu sehen.
Haberleri izlemek için televizyonu açtım.
11
Der Chef plant, zwei neue Assistenten anzustellen.
Patron, iki yeni asistan işe almayı planlıyor.
12
Die Kinder haben im Garten etwas angestellt.
Çocuklar bahçede bir şeyler karıştırdı.
13
Er hat sich angestellt, um ein Ticket zu kaufen.
Bilet almak için sıraya girdi.
14
Die Heizung wurde angestellt, weil es kalt war.
Soğuk olduğu için ısıtıcı açıldı.
15
Hast du schon jemanden für diese Position angestellt?
Bu pozisyon için birini işe aldın mı?
16
Er wurde angestellt, um das Projekt zu leiten.
Proje yönetimi için işe alındı.
17
Was würdest du an meiner Stelle anstellen?
Benim yerimde olsaydın ne yapardın?
18
Die Firma hat in diesem Jahr 20 neue Mitarbeiter angestellt.
Şirket bu yıl 20 yeni çalışan işe aldı.
19
Die Maschine wurde angestellt, um die Arbeit zu beschleunigen.
İşi hızlandırmak için makine çalıştırıldı.
20
Er hat sich angestellt, als ob er nichts wüsste.
Hiçbir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
21
Wir müssen jemanden anstellen, der sich um die Buchhaltung kümmert.
Muhasebeyle ilgilenecek birini işe almalıyız.
22
Er hat etwas Dummes angestellt und sich entschuldigt.
Aptalca bir şey yaptı ve özür diledi.
23
Die Firma plant, zusätzliche Kräfte für das Projekt anzustellen.
Şirket, proje için ek personel işe almayı planlıyor.
×
Hata Bildir
×
Teşekkürler!
Hatayı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Katkılarınız için minnettarız!