auftragen kelimesi Türkçe'de "sürmek, uygulamak, görev vermek" anlamına gelmektedir. auftragen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre auftragen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
auftragen Almanca Türkçe Cümleler
auftragen ile ilgili cümle örnekleri ekleyerek Almanca öğrenen birçok kişiye destek olabilirsiniz. Katkılarınız için şimdiden teşekkür ederiz.
1
Bitte tragen Sie die Creme auf die Haut auf.
Lütfen kremi cildinize sürün.
2
Der Chef hat mir eine wichtige Aufgabe aufgetragen.
Patron bana önemli bir görev verdi.
3
Du solltest die Farbe gleichmäßig auftragen.
Boyayı eşit bir şekilde uygulamalısın.
4
Sie trägt die Creme auf die Haut auf.
Kremi cilde uyguluyor.
5
Kannst du die Farbe auf die Wand auftragen?
Rengi duvara sürebilir misin?
6
Der Koch trägt die Soße auf das Gericht auf.
Aşçı sosu yemeğe ekliyor.
7
Ich habe vergessen, die Sonnencreme aufzutragen.
Güneş kremini sürmeyi unuttum.
8
Sie trägt den Lippenstift sehr sorgfältig auf.
Rujunu çok dikkatli bir şekilde sürüyor.
9
Das Team trägt die Daten in das System auf.
Ekip, verileri sisteme işliyor.
10
Tragen Sie bitte das Öl auf die Stellen auf, die trocken sind.
Lütfen yağı kuru bölgelere uygulayın.
11
Er trägt den Kleber auf das Papier auf.
Yapıştırıcıyı kağıda sürüyor.
12
Die Farbe wird gleichmäßig aufgetragen.
Renk düzgün bir şekilde uygulanıyor.
13
Ich trage die Salbe auf die Verletzung auf.
Merhemi yaraya sürüyorum.
14
Das Kind trägt die Farbe auf das Bild auf.
Çocuk rengi resme uyguluyor.
15
Tragen Sie bitte die Informationen in die Tabelle auf.
Lütfen bilgileri tabloya ekleyin.
16
Sie trägt das Make-up jeden Morgen auf.
Her sabah makyajını yapıyor.
17
Die Creme sollte dünn aufgetragen werden.
Krem ince bir şekilde uygulanmalıdır.
18
Der Maler trägt die letzte Schicht Farbe auf.
Ressam, son kat boyayı sürüyor.
×
Hata Bildir
×
Teşekkürler!
Hatayı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Katkılarınız için minnettarız!