beeilen kelimesi Türkçe'de "acele etmek, çabuk davranmak" anlamına gelmektedir. beeilen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre beeilen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Ich muss mich beeilen, sonst verpasse ich den Bus. 
Otobüsü kaçırmamak için acele etmeliyim.
Beeil dich, wir haben nicht viel Zeit!
Acele et, fazla vaktimiz yok!
Wir beeilen uns, um rechtzeitig anzukommen.
Zamanında varmak için acele ediyoruz.
Ich beeile mich, um den Bus nicht zu verpassen.
Otobüsü kaçırmamak için acele ediyorum.
Kannst du dich bitte beeilen? Wir sind spät dran.
Lütfen acele edebilir misin? Geç kaldık.
Er beeilt sich jeden Morgen zur Arbeit.
Her sabah işe gitmek için acele ediyor.
Wir beeilen uns, damit wir den Zug noch erreichen.
Trene yetişebilmek için acele ediyoruz.
Beeilt euch, sonst wird das Essen kalt!
Acele edin, yoksa yemek soğuyacak!
Du musst dich beeilen, der Film fängt gleich an.
Acele etmelisin, film hemen başlıyor.
Ich habe mich beeilt, aber trotzdem den Bus verpasst.
Acele ettim ama yine de otobüsü kaçırdım.
Sie beeilt sich, um den Termin nicht zu verpassen.
Randevuyu kaçırmamak için acele ediyor.
Beeil dich, wir müssen pünktlich sein!
Acele et, dakik olmalıyız!
Der Lehrer sagte uns, dass wir uns beeilen sollen.
Öğretmen bize acele etmemiz gerektiğini söyledi.
Ich beeile mich, die Arbeit rechtzeitig zu beenden.
İşi zamanında bitirmek için acele ediyorum.
Wir haben uns beeilt und den Zug noch erwischt.
Acele ettik ve trene yine de yetiştik.
Beeilt euch, der Bus fährt in fünf Minuten ab.
Acele edin, otobüs beş dakika içinde kalkıyor.
Warum beeilst du dich nicht? Wir sind spät!
Neden acele etmiyorsun? Geç kaldık!
Ich beeile mich nicht gern, ich nehme mir lieber Zeit.
Acele etmeyi sevmem, zamanıma özen gösteririm.