beginnen kelimesi Türkçe'de "başlamak" anlamına gelmektedir. beginnen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre beginnen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Wir beginnen den Kurs um neun Uhr. 
Derse saat dokuzda başlıyoruz.
Das Konzert wird bald beginnen.
Konser yakında başlayacak.
Er beginnt jeden Morgen mit einem Spaziergang.
Her sabah yürüyüşle başlıyor.
Ich beginne morgen mit dem neuen Projekt.
Yarın yeni projeye başlıyorum.
Wann beginnt der Kurs?
Kurs ne zaman başlıyor?
Er hat gestern angefangen, ein Buch zu schreiben.
Dün bir kitap yazmaya başladı.
Wir beginnen die Besprechung um 9 Uhr.
Toplantıya saat 9'da başlıyoruz.
Das Konzert beginnt in einer Stunde.
Konser bir saat içinde başlıyor.
Sie beginnt ihren Tag immer mit einem Kaffee.
Gününe her zaman bir kahveyle başlar.
Ich habe begonnen, regelmäßig Sport zu treiben.
Düzenli olarak spor yapmaya başladım.
Wann beginnt die Schule nach den Ferien?
Tatil sonrası okul ne zaman başlıyor?
Wir haben begonnen, die Wohnung zu renovieren.
Evi yenilemeye başladık.
Das Meeting begann mit einer kurzen Begrüßung.
Toplantı kısa bir hoş geldiniz konuşmasıyla başladı.
Sie beginnt jedes Jahr im Januar mit einer Diät.
Her yıl Ocak ayında diyete başlar.
Hast du schon begonnen, das Buch zu lesen?
Kitabı okumaya başladın mı?
Der Unterricht beginnt pünktlich um 8 Uhr.
Ders tam saat 8'de başlıyor.
Ich beginne, meine neuen Sprachkenntnisse zu nutzen.
Yeni dil bilgilerimi kullanmaya başlıyorum.
Das Programm beginnt nach der Werbung.
Program reklamdan sonra başlıyor.
Wir beginnen heute mit der Planung für den Urlaub.
Bugün tatil planlamasına başlıyoruz.
Wann hat die Party begonnen?
Parti ne zaman başladı?
Die Bauarbeiten beginnen nächste Woche.
İnşaat çalışmaları gelecek hafta başlıyor.
Er beginnt jetzt mit einem neuen Job.
Şimdi yeni bir işe başlıyor.
Ich möchte den Tag mit einem Lächeln beginnen.
Günü bir gülümsemeyle başlatmak istiyorum.