bringen kelimesi Türkçe'de "getirmek" anlamına gelmektedir. bringen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre bringen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Ich bringe das Buch zurück zur Bibliothek. 
Kitabı kütüphaneye geri getiriyorum.
Sie bringt ihrem Freund einen Kaffee.
O, arkadaşına bir kahve getiriyor.
Wir bringen die Geschenke zur Party.
Hediyeleri partiye götürüyoruz.
Ich bringe dir morgen das Buch.
Yarın sana kitabı getiriyorum.
Bringst du bitte den Müll raus?
Lütfen çöpü dışarı çıkarır mısın?
Er bringt seiner Mutter Blumen.
Annesine çiçek getiriyor.
Wir bringen unsere Kinder zur Schule.
Çocuklarımızı okula götürüyoruz.
Sie bringt den Gästen Kaffee.
Misafirlere kahve getiriyor.
Ich habe dir ein Geschenk gebracht.
Sana bir hediye getirdim.
Hast du die Getränke gebracht?
İçecekleri getirdin mi?
Er hat den Hund zum Tierarzt gebracht.
Köpeği veterinere götürdü.
Wir haben unseren Sohn ins Bett gebracht.
Oğlumuzu yatağa götürdük.
Sie brachte das Essen auf den Tisch.
Yemeği masaya getirdi.
Ich werde dir morgen die Unterlagen bringen.
Yarın sana belgeleri getireceğim.
Wirst du die Tasche zur Post bringen?
Çantayı postaneye götürecek misin?
Wir werden unsere Freunde zum Flughafen bringen.
Arkadaşlarımızı havaalanına götüreceğiz.
Dieser Job bringt viel Verantwortung mit sich.
Bu iş beraberinde çok sorumluluk getiriyor.
Manche Entscheidungen bringen große Veränderungen.
Bazı kararlar büyük değişiklikler getirir.
Musik bringt Freude ins Leben.
Müzik hayata neşe getirir.