deshalb kelimesi Türkçe'de "bu yüzden, bu sebeple, bu nedenle" anlamına gelmektedir. deshalb ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre deshalb cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Es regnet, deshalb bleiben wir zu Hause. 
Yağmur yağıyor, bu yüzden evde kalıyoruz.
Ich habe viel gearbeitet, deshalb bin ich müde.
Çok çalıştım, bu yüzden yorgunum.
Sie hat den Zug verpasst, deshalb kommt sie später.
Treni kaçırdı, bu yüzden geç gelecek.
Es regnet stark, deshalb bleiben wir zu Hause.
Şiddetli yağmur yağıyor, bu yüzden evde kalıyoruz.
Er hat viel trainiert, deshalb ist er so fit.
Çok antrenman yaptı, bu yüzden bu kadar fit.
Ich habe morgen eine Prüfung, deshalb muss ich lernen.
Yarın sınavım var, bu yüzden ders çalışmalıyım.
Sie war müde, deshalb ist sie früh ins Bett gegangen.
Yorgundu, bu yüzden erken yattı.
Der Laden ist geschlossen, deshalb können wir nichts kaufen.
Mağaza kapalı, bu yüzden bir şey alamıyoruz.
Ich habe kein Auto, deshalb fahre ich mit dem Bus.
Arabam yok, bu yüzden otobüsle gidiyorum.
Er hat viel Geld gespart, deshalb kann er eine Reise machen.
Çok para biriktirdi, bu yüzden bir seyahat yapabiliyor.
Sie hat gute Noten, deshalb ist sie sehr zufrieden.
İyi notları var, bu yüzden çok memnun.
Ich habe Kopfschmerzen, deshalb gehe ich nicht zur Party.
Başım ağrıyor, bu yüzden partiye gitmiyorum.
Der Zug hatte Verspätung, deshalb bin ich zu spät gekommen.
Tren gecikti, bu yüzden geç geldim.
Es ist kalt draußen, deshalb trage ich eine warme Jacke.
Dışarısı soğuk, bu yüzden sıcak bir ceket giyiyorum.
Sie hat viel gearbeitet, deshalb ist sie sehr müde.
Çok çalıştı, bu yüzden çok yorgun.
Ich möchte abnehmen, deshalb esse ich weniger Süßigkeiten.
Kilo vermek istiyorum, bu yüzden daha az tatlı yiyorum.
Wir haben Hunger, deshalb kochen wir jetzt das Abendessen.
Açız, bu yüzden şimdi akşam yemeğini pişiriyoruz.
Das Hotel war ausgebucht, deshalb mussten wir ein anderes suchen.
Otel doluydu, bu yüzden başka bir otel aramak zorunda kaldık.