eilen kelimesi Türkçe'de "acele etmek, çabuk olmak" anlamına gelmektedir. eilen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre eilen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Ich muss mich eilen, um den Zug zu erreichen. 
Trene yetişmek için acele etmeliyim.
Wir eilten zur Bushaltestelle, bevor der Bus abfuhr.
Otobüs kalkmadan önce durak için acele ettik.
Die Arbeit eilt, bitte beeile dich!
İş acele, lütfen çabuk ol!
Ich eile, um den Bus nicht zu verpassen.
Otobüsü kaçırmamak için acele ediyorum.
Warum eilst du so sehr?
Neden bu kadar acele ediyorsun?
Er eilt nach Hause, weil es spät ist.
Geç olduğu için eve doğru acele ediyor.
Wir müssen uns beeilen, der Zug fährt in 10 Minuten.
Acele etmeliyiz, tren 10 dakika içinde kalkıyor.
Sie eilte zur Arbeit, um pünktlich zu sein.
Zamanında olmak için işe doğru acele etti.
Eile nicht, es ist genug Zeit.
Acele etme, yeterince zaman var.
Die Kinder eilten auf den Spielplatz.
Çocuklar oyun alanına doğru koştular.
Ich habe mich heute Morgen sehr beeilt.
Bu sabah çok acele ettim.
Er eilte ins Krankenhaus, um seine Frau zu sehen.
Karısını görmek için hastaneye acele etti.
Eile mit Weile, sagt ein deutsches Sprichwort.
Aceleyi sakince yap, der bir Alman atasözü.
Warum haben sie so sehr geeilt?
Neden bu kadar acele ettiler?
Wir eilen, weil die Zeit knapp ist.
Acele ediyoruz çünkü zaman az.
Die Gäste eilten ins Restaurant, um einen Platz zu bekommen.
Misafirler bir yer bulmak için restorana aceleyle gittiler.
Ich eile zur Post, bevor sie schließt.
Kapanmadan önce postaneye acele ediyorum.
Er hat sich beim Anziehen beeilt.
Giyinirken acele etti.