einsteigen kelimesi Türkçe'de "binmek, araca binmek, katılmak (bir şeye)" anlamına gelmektedir. einsteigen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre einsteigen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Ich möchte in den Bus einsteigen. 
Otobüse binmek istiyorum.
Viele Leute steigen am Hauptbahnhof ein.
Pek çok insan ana istasyonda araca biniyor.
Er steigt in das neue Projekt ein.
O, yeni projeye katılıyor.
Ich steige in den Bus ein.
Otobüse biniyorum.
Er steigt ins Auto ein.
Arabaya biniyor.
Wir sind in den Zug eingestiegen.
Trene bindik.
Steigst du bitte ein?
Lütfen biner misin?
Sie steigt an der nächsten Haltestelle ein.
Bir sonraki durakta biniyor.
Die Passagiere steigen langsam ein.
Yolcular yavaşça biniyor.
Ich bin gestern in die falsche U-Bahn eingestiegen.
Dün yanlış metroya bindim.
Steigen Sie vorne ein, bitte!
Lütfen önden binin!
Er wollte gerade einsteigen, als der Bus losfuhr.
Tam binmek üzereydi ki otobüs hareket etti.
Wir steigen jetzt ins Flugzeug ein.
Şimdi uçağa biniyoruz.
Ich bin in das neue Projekt eingestiegen.
Yeni projeye dahil oldum.
Das Unternehmen ist in den Markt eingestiegen.
Şirket pazara girdi.
Wann seid ihr ins Taxi eingestiegen?
Taksiye ne zaman bindiniz?
Er stieg heimlich in das Haus ein.
Eve gizlice girdi.
Immer mehr Firmen steigen in das Geschäft mit erneuerbaren Energien ein.
Giderek daha fazla şirket yenilenebilir enerji işine giriyor.