gehen kelimesi Türkçe'de "gitmek" anlamına gelmektedir. gehen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre gehen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Ich gehe jeden Morgen zur Arbeit. 
Her sabah işe giderim.
Wir gehen am Wochenende ins Kino.
Hafta sonu sinemaya gidiyoruz.
Er geht oft im Park spazieren.
Sık sık parkta yürüyüşe çıkar.
Ich gehe jeden Morgen zur Arbeit.
Her sabah işe gidiyorum.
Wohin gehst du so früh?
Bu kadar erken nereye gidiyorsun?
Wir gehen heute Abend ins Kino.
Bu akşam sinemaya gidiyoruz.
Er geht gerne im Park spazieren.
Parkta yürüyüş yapmayı sever.
Geht dieser Bus zum Hauptbahnhof?
Bu otobüs ana tren istasyonuna gidiyor mu?
Die Uhr geht nicht mehr.
Saat artık çalışmıyor.
Ich gehe ins Bett, weil ich müde bin.
Yorgun olduğum için yatağa gidiyorum.
Wir sind gestern in die Stadt gegangen.
Dün şehre gittik.
Er geht jeden Sonntag in die Kirche.
Her pazar kiliseye gider.
Gehen wir morgen schwimmen?
Yarın yüzmeye gidiyor muyuz?
Der Film geht zwei Stunden.
Film iki saat sürüyor.
Die Kinder gehen zusammen zur Schule.
Çocuklar birlikte okula gidiyor.
Sie ist in den Supermarkt gegangen.
Süpermarkete gitti.
Ich gehe davon aus, dass alles klappt.
Her şeyin yolunda gideceğini varsayıyorum.
Gehst du oft ins Fitnessstudio?
Sık sık spor salonuna gider misin?
Es geht um eine wichtige Entscheidung.
Önemli bir karar hakkında.
Wann gehst du in den Urlaub?
Tatile ne zaman gidiyorsun?
Wir gehen in ein neues Restaurant essen.
Yeni bir restorana yemek yemeye gidiyoruz.
Gehen Sie bitte geradeaus und dann links.
Lütfen düz gidin ve sonra sola dönün.
Ich weiß nicht, wie es weitergeht.
Nasıl devam edeceğini bilmiyorum.