klein kelimesi Türkçe'de "küçük, ufak, dar" anlamına gelmektedir. klein ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre klein cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Das Haus ist klein, aber gemütlich. 
Ev küçük ama şirin.
Mein Hund ist noch sehr klein.
Köpeğim henüz çok küçük.
Die kleine Tasche passt perfekt zu deinem Kleid.
Küçük çanta elbisenle mükemmel uyum sağlıyor.
Das Zimmer ist klein, aber gemütlich.
Oda küçük ama rahat.
Ein kleiner Hund lief über die Straße.
Küçük bir köpek caddede koştu.
Das Haus hat nur einen kleinen Garten.
Evin sadece küçük bir bahçesi var.
Er trägt eine kleine Tasche bei sich.
Yanında küçük bir çanta taşıyor.
Die Kinder spielten mit kleinen Spielsachen.
Çocuklar küçük oyuncaklarla oynadı.
Ich möchte bitte eine kleine Portion Eis.
Lütfen küçük bir porsiyon dondurma istiyorum.
Das Dorf ist klein, aber sehr schön.
Köy küçük ama çok güzel.
Sie kaufte einen kleinen Stuhl für die Küche.
Mutfak için küçük bir sandalye aldı.
Ein kleiner Vogel saß auf dem Baum.
Küçük bir kuş ağacın üzerinde oturuyordu.
Das Buch hat nur kleine Bilder.
Kitapta sadece küçük resimler var.
Wir wohnen in einer kleinen Wohnung im Stadtzentrum.
Şehir merkezinde küçük bir dairede oturuyoruz.
Ein kleiner Fehler kann große Auswirkungen haben.
Küçük bir hata büyük sonuçlara yol açabilir.
Das Restaurant hat nur einen kleinen Eingangsbereich.
Restoranın yalnızca küçük bir giriş alanı var.
Ein kleiner Junge spielte im Park.
Küçük bir çocuk parkta oynuyordu.
Der kleine Raum war perfekt für ein Büro.
Küçük oda bir ofis için mükemmeldi.