Löwe kelimesi Türkçe'de "aslan" anlamına gelmektedir. Löwe ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre Löwe cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Der Löwe lebt in Afrika. 
Aslan Afrika'da yaşar.
Im Zoo sehen wir einen großen Löwen.
Hayvanat bahçesinde büyük bir aslan görüyoruz.
Der Löwe ist der König der Tiere.
Aslan hayvanların kralıdır.
Der Löwe ist der König der Tiere.
Aslan hayvanların kralıdır.
Im Zoo habe ich einen großen Löwen gesehen.
Hayvanat bahçesinde büyük bir aslan gördüm.
Löwen leben in Afrika in großen Rudeln.
Aslanlar Afrika'da büyük sürüler halinde yaşar.
Ein Löwe kann sehr laut brüllen.
Bir aslan çok yüksek sesle kükreyebilir.
Der Löwe jagt normalerweise in der Nacht.
Aslan genellikle gece avlanır.
Löwenmännchen haben eine beeindruckende Mähne.
Erkek aslanların etkileyici bir yelesi vardır.
Das Löwenbaby bleibt bei seiner Mutter.
Aslan yavrusu annesinin yanında kalır.
Ich bewundere die Stärke des Löwen.
Aslanın gücüne hayranım.
Löwen können bis zu 80 km/h schnell laufen.
Aslanlar saatte 80 km hıza kadar koşabilir.
Im Film kämpfte der Held wie ein Löwe.
Filmde kahraman bir aslan gibi savaştı.
Ein Löwe schläft bis zu 20 Stunden am Tag.
Bir aslan günde 20 saate kadar uyur.
Löwen verteidigen ihr Territorium gegen andere Tiere.
Aslanlar bölgelerini diğer hayvanlara karşı savunur.
In der Mythologie ist der Löwe oft ein Symbol für Mut.
Mitolojide aslan genellikle cesaretin bir sembolüdür.
Der Löwe sitzt stolz auf einem Felsen.
Aslan gururla bir kayanın üzerinde oturuyor.
Ein hungriger Löwe ist besonders gefährlich.
Aç bir aslan özellikle tehlikelidir.