nehmen kelimesi Türkçe'de "almak, götürmek" anlamına gelmektedir. nehmen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre nehmen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Ich nehme den Zug zur Arbeit. 
İşe trenle gidiyorum.
Er nimmt das Buch aus dem Regal.
Kitabı raftan alıyor.
Wir nehmen den Hund mit in den Park.
Köpeği parka götürüyoruz.
Ich nehme einen Kaffee, bitte.
Bir kahve alayım, lütfen.
Nimmst du an der Besprechung teil?
Toplantıya katılıyor musun?
Wir nehmen den Zug nach München.
Münih’e giden trene biniyoruz.
Er hat mein Buch ohne zu fragen genommen.
Kitabımı sormadan aldı.
Nehmen Sie die erste Straße rechts.
İlk sağdan dönün.
Ich habe Urlaub genommen, um zu entspannen.
Rahatlamak için tatil aldım.
Sie nimmt ihre Medikamente jeden Morgen.
İlaçlarını her sabah alıyor.
Er nahm die Herausforderung an und gewann.
Meydan okumayı kabul etti ve kazandı.
Nimm dir Zeit, um die richtige Entscheidung zu treffen.
Doğru kararı vermek için kendine zaman tanı.
Wir nehmen den Aufzug in den dritten Stock.
Asansörle üçüncü kata çıkıyoruz.
Hast du die Einladung zur Party angenommen?
Parti davetini kabul ettin mi?
Ich nehme den Bus, um zur Arbeit zu fahren.
İşe gitmek için otobüse biniyorum.
Er nimmt immer die besten Plätze im Kino.
Sinemada her zaman en iyi yerleri alır.
Nehmen wir das Angebot an?
Teklifi kabul ediyor muyuz?
Ich nehme lieber den Weg durch den Park.
Parktan geçen yolu tercih ederim.
Sie nahm meine Hilfe dankend an.
Yardımımı teşekkür ederek kabul etti.
Nimm nicht alles so ernst.
Her şeyi bu kadar ciddiye alma.
Wir haben den Vorschlag des Kunden angenommen.
Müşterinin önerisini kabul ettik.
Nehmt ihr das Essen mit nach Hause?
Yemeği eve mi götürüyorsunuz?
Ich nehme an, dass er später kommt.
Sanırım daha sonra gelir.