rechnen kelimesi Türkçe'de "hesaplamak" anlamına gelmektedir. rechnen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre rechnen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Ich rechne die Kosten für den Urlaub aus. 
Tatilin masraflarını hesaplıyorum.
Er rechnet die Ergebnisse sehr schnell.
O, sonuçları çok hızlı hesaplıyor.
Wir rechnen im Matheunterricht mit Brüchen.
Matematik dersinde kesirlerle hesap yapıyoruz.
Ich rechne jeden Tag mit meinem Taschenrechner.
Her gün hesap makinemle hesap yapıyorum.
Kannst du schnell im Kopf rechnen?
Hızlıca zihinden hesap yapabilir misin?
Die Kinder lernen, wie man mit Brüchen rechnet.
Çocuklar kesirlerle nasıl hesap yapılacağını öğreniyor.
Er rechnet die Kosten für den Urlaub aus.
Tatil masraflarını hesaplıyor.
Wir müssen mit höheren Preisen rechnen.
Daha yüksek fiyatlarla karşılaşmayı beklemeliyiz.
Hast du die Summe schon gerechnet?
Toplamı zaten hesapladın mı?
Ich rechne damit, dass das Wetter morgen besser wird.
Yarın havanın daha iyi olacağını düşünüyorum.
Sie rechnet immer sehr genau.
Her zaman çok hassas hesap yapar.
Rechnest du mit einer Gehaltserhöhung?
Maaş zammı bekliyor musun?
Er hat lange gebraucht, um die Gleichung zu rechnen.
Denklemi hesaplamak için uzun zaman harcadı.
Wir rechnen die Zeit, die wir für die Reise brauchen.
Seyahat için ihtiyaç duyduğumuz zamanı hesaplıyoruz.
Kannst du mir helfen, diese Aufgabe zu rechnen?
Bu soruyu çözmeme yardım edebilir misin?
Die Firma rechnet mit einem hohen Gewinn.
Şirket yüksek bir kâr bekliyor.
Ich habe falsch gerechnet und das Ergebnis war falsch.
Yanlış hesapladım ve sonuç hatalı oldu.
Wenn man gut rechnen kann, ist Mathematik leichter.
Eğer iyi hesap yapabiliyorsanız, matematik daha kolaydır.