Senf kelimesi Türkçe'de "hardal" anlamına gelmektedir. Senf ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre Senf cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Ich esse gerne Senf zu Würstchen. 
Sosisle hardal yemeyi severim.
Senf hat einen scharfen Geschmack.
Hardalın keskin bir tadı vardır.
Viele verwenden Senf als Gewürz für Fleischgerichte.
Pek çok kişi hardalı et yemeklerinde baharat olarak kullanır.
Ich esse meine Wurst gern mit Senf.
Sosisimi hardalla yemeyi severim.
Magst du scharfen oder milden Senf?
Acı mı yoksa hafif hardal mı seversin?
Senf ist eine typische Zutat in deutschen Küchen.
Hardal Alman mutfaklarında tipik bir malzemedir.
Er hat zu viel Senf auf sein Sandwich gemacht.
Sandviçine çok fazla hardal sürdü.
Ich kaufe immer Bio-Senf aus dem Reformhaus.
Her zaman doğal ürünler mağazasından organik hardal alırım.
Zu Weißwurst gehört traditionell süßer Senf.
Beyaz sosisin yanında geleneksel olarak tatlı hardal olur.
Der Senf steht im Kühlschrank.
Hardal buzdolabında duruyor.
Kannst du mir bitte den Senf reichen?
Bana hardalı uzatır mısın lütfen?
Ich habe Senf in die Soße gemischt.
Sosa hardal karıştırdım.
Er gibt überall seinen Senf dazu.
Her şeye kendi fikrini karıştırır.
Diese Sorte Senf passt gut zu Fleischgerichten.
Bu tür hardal et yemeklerine iyi gider.
Senf kann in vielen Rezepten verwendet werden.
Hardal birçok tarifte kullanılabilir.
Sie hat Senf auf ihr Brötchen gestrichen.
Ekmeğine hardal sürdü.
Der Senf ist abgelaufen.
Hardalın son kullanma tarihi geçmiş.
Ein Löffel Senf reicht für den Geschmack.
Bir kaşık hardal tat vermek için yeterlidir.