spielen kelimesi Türkçe'de "oynamak, çalmak" anlamına gelmektedir. spielen ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre spielen cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Die Kinder spielen im Garten. 
Çocuklar bahçede oynuyor.
Er spielt Klavier.
O, piyano çalıyor.
Wir spielen jeden Samstag Fußball.
Her cumartesi futbol oynuyoruz.
Ich spiele gern Fußball.
Futbol oynamayı severim.
Spielst du ein Instrument?
Bir enstrüman çalıyor musun?
Die Kinder spielen im Garten.
Çocuklar bahçede oynuyor.
Er spielt jeden Tag Gitarre.
Her gün gitar çalıyor.
Wir spielen heute Abend ein Brettspiel.
Bu akşam bir kutu oyunu oynuyoruz.
Sie spielt gerne Schach.
Satranç oynamayı seviyor.
Ich habe gestern Tennis gespielt.
Dün tenis oynadım.
Wir haben im Park Basketball gespielt.
Parkta basketbol oynadık.
Er hat Klavier gespielt.
Piyano çaldı.
Die Kinder spielten den ganzen Nachmittag draußen.
Çocuklar bütün öğleden sonra dışarıda oynadı.
Ich werde morgen mit dir spielen.
Yarın seninle oynayacağım.
Wirst du heute Abend Geige spielen?
Bu akşam keman çalacak mısın?
Wir werden bald ein Theaterstück spielen.
Yakında bir tiyatro oyunu sahneleyeceğiz.
Spielen macht nicht nur Spaß, sondern fördert auch die Kreativität.
Oynamak sadece eğlenceli değil, aynı zamanda yaratıcılığı da destekler.
In diesem Film spielt er die Hauptrolle.
Bu filmde başrolü oynuyor.
Das Wetter spielt heute nicht mit.
Hava bugün işbirliği yapmıyor (hava uygun değil).