studieren kelimesi Türkçe'de "üniversite okumak, öğrenim görmek" anlamına gelmektedir. studieren ile ilgili cümle örneklerini Almanca Türkçe olarak bulabilirsiniz. Almanca A1, A2, B1, B2, C1, C2 dil seviyelerine göre studieren cümle örnekleri de yine burada verilmektedir.
Er möchte Medizin studieren. 
Tıp okumak istiyor.
Sie studiert seit zwei Jahren an der Universität.
İki yıldır üniversitede öğrenim görüyor.
Viele Studierende studieren auch nebenbei in der Bibliothek.
Pek çok öğrenci, aynı zamanda kütüphanede de ders çalışıyor.
Studierst du Kunstgeschichte?
Sanat tarihi mi okuyorsun?
Ich studiere Medizin an der Universität.
Üniversitede tıp okuyorum.
Studierst du auch an dieser Hochschule?
Sen de bu yüksekokulda mı okuyorsun?
Sie studiert seit zwei Jahren Jura.
İki yıldır hukuk okuyor.
Wir studieren gemeinsam für die Prüfung.
Sınav için birlikte çalışıyoruz.
Er studiert Ingenieurwissenschaften in München.
Münih'te mühendislik okuyor.
Warum möchtest du Psychologie studieren?
Neden psikoloji okumak istiyorsun?
Ich habe vor, in Deutschland zu studieren.
Almanya'da okumayı düşünüyorum.
Meine Schwester studiert Biologie.
Kız kardeşim biyoloji okuyor.
Studierst du noch oder arbeitest du schon?
Hâlâ mı okuyorsun yoksa çalışıyor musun?
Er studierte Philosophie im Ausland.
Yurt dışında felsefe okudu.
Viele Studenten studieren und arbeiten gleichzeitig.
Birçok öğrenci aynı anda okur ve çalışır.
Ich studiere, weil ich später als Lehrer arbeiten möchte.
Daha sonra öğretmen olarak çalışmak istediğim için okuyorum.
Hast du vor, im Ausland zu studieren?
Yurt dışında okumayı düşünüyor musun?
Sie hat beschlossen, in Spanien zu studieren.
İspanya'da okumaya karar verdi.
Er möchte an der besten Universität des Landes studieren.
Ülkenin en iyi üniversitesinde okumak istiyor.
Ich habe in den USA studiert.
ABD'de okudum.
Wir studieren gerade das Verhalten von Tieren.
Şu anda hayvanların davranışlarını inceliyoruz.
Sie studieren für eine bessere Zukunft.
Daha iyi bir gelecek için okuyorlar.
Er studiert mit großer Leidenschaft.
Büyük bir tutkuyla okuyor.